Mesaj: #1

Burda bütün dünya ülkelerinin yaptığı çalışmalara bakıcağız.

1 Amerika (zombiler yakında bilin ha)

Amerika'da bilimadamları inanılmaz bir olaya imza attı. Uzmanlar labaratuvarda bir köpeğin damarlarında dolaşan bütün kanı boşaltı. Daha sonra da dirilttiler. Nasıl mı?

Yüzyıllardır insanlığın en çok hayalini kurduğu, aynı zamanda en karanlık kabuslarına giren "zombiler" gerçek oluyor. Amerika'nın Pittsburgh kentindeki "Safar Araştırma Merkezi" ndeki bilimadamları, köpekleri klinik olarak öldürdükten 3 saat sonra canlandırabildiklerini açıkladı.

Ancak tüyleri ürperten bir korku filminin repliklerine benzer bu açıklamanın altında, insanlık için verem tedavisi veya çiçek aşısı gibi önemli bir gelişme yatıyor.

Kan kaybından ölmek tarih olacak
"Suspend Animation (Uzatılmış canlandırma)" denilen bu teknikte, uzmanlar köpeğin damarlarında dolaşan bütün kanı boşaltı. Ve damarlar soğuk ve tuzlu suyla dolduruldu. Nefes almayan, kalbi atmayan ve tüm beyin fonksiyonlarını yitiren köpek, klinik olarak ölmüş oldu.

Normalde 37 derece olan vücut ısısı da 7 derece kadar düştü. 3 saat sonra tuzlu su boşaltılarak, köpeğin kendi kanı damarlara enjekte edildi. Elektroşokla kalbi çalıştırılan köpek, kısa süren ölümün ardından tekrar hayata döndü.

Enstitüdeki bilimadamları insanlar üzerindeki çalışmalarında da start vermiş. Böylece kan kaybeden hastaların hemen "dondurulacağını", daha sonra uygun bir zamanda yeniden canlandırabileceğini söylüyorlar.

Rusya (uçarmı o ya aptal bunlar birde tayyi mekan yapcaklarmış



1930′larda üzerinde çalışılan ve çok gizli olarak geliştirilen devasa uçaklar yeniden gündemde…

“Uçan Kale” K-7 Projesi

1930 larda gündemdeydi.

“Uçan Kale” K-7 Projesi

Bu projelerden biri Sovyet döneminin K-7 olarak bilinen “Uçan Kale”si…

Diğeri ise “Hazar Denizi Canavarı” KM projesi ya da “Ekranoplanus” olarak adlandırılan, uçak ve hoverkraft karışımı bir araç…

“Uçan Kale”yi günümüze uygun konforda yeniden dizayn eden havacılık mühendisleri, “Uçması mümkün mü?” sorusuna kesin bir “Evet” cevabı verdiler.

Hazar Denizi Canavarı- Ekrenoplanus” ise zaten Sovyet döneminde deneme uçuşlarını başarıyla tamamlamıştı. Rastislav Alekseyev Tasarım Kurumu tarafından tasarlanan Ekranoplanus denizden kalkmış ve uçmayı başarmıştı.

“Uçan Kale” K-7 Projesi

100 metre uzunluğunda, 544 tonluk dev uçak, 10 tane Dobryin VD-7 turbojetle donatılmış. Denizden iniş ve kalkışı ise radara yakalanmayacak şekilde tasarlanmış.

Soğuk savaş döneminde prototip olarak geliştirilen Ekranoplanus’tan haberdar olan CIA’nın eline geçen görüntüleri için o dönemin yetkilileri “Gerçekten korkutucu, düşmanı sindirecek bir görünüme sahip” demişlerdi. İşte bu iki “canavar” bugün yeniden gündemde.

Rusya 2

İnsan ruhunu bedeninden ayırarak yapay vücutta yaşatmayı öngören ‘Russia-2045’ projesi, Rus Ortodoks Kilisesi’nin sabrını taşırdı. Kilise, Avatar filminden esinlenilerek geliştirilen projeyi ‘Şeytan işi’ olarak nitelendirdi.

RUSYA’da bilim insanlarının, insanın ruhunu bedeninden ayırarak yapay vücutta yaşatmayı öngören “Russia-2045” projesine Ortodoks Kilisesi’nden şiddetli tepki geldi. “Russia-2045” adlı canlı robot projesini “İblis işi” olarak tarif eden kilise, “Tanrının verdiği cana kimse el koyamaz” açıklamasında bulundu. Ruh taşıyan robot projesi, iki yıl önce New Media Stars grubunun Başkanı girişimci Dmitriy İtskov tarafından “Avatar” filminden esinlenerek ortaya atıldı. Günümüz teknolojilerinin ruhun nakledilmesi için yeterli aşamaya geldiğini savunan İtskov, “Russia-2045” projesine bilim çevrelerinden taraftar buldu, ancak kilisenin tepkisini topladı.

Bir rahip destek verdi

Rus Ortodoks Kilisesi’yle proje ekibi arasındaki kavga önceki gün patlak verdi. Rus Ortodoks Kilisesi’nde görevli bir pederin “Russia-2045” grubuna dini konularda danışmanlık yapmaya hazır olduğunu açıklaması, kilisenin sabrını taşıran son damla oldu. Dün İnterfax ajansına robot insan projesiyle ilgili açıklama yapan Rusya Ortodoks Kilisesi’nden Aleksey Yosipov, “Russia-2045” projesini eleştirdi. İnsan canının robota aktarılması fikrinin Hıristiyan düşüncesinin temellerine aykırı olduğunu savundu ve yapay insan yaratarak içine insan ruhunu aktarmanın ‘zaten mümkün olmadığını ’ savundu.

‘Ortaçağda mıyız’

Projeye destek veren peder Dmitriy İtskov ise, kiliseye, “Orta çağda yaşamıyoruz. Dünyanın döndüğünü tekrar kanıtlamak gereksiz. Bilimin ulaştığı nokta, insan tarafından kullanılmalı ve kullanılacaktır” sözleriyle karşı çıktı.

İngiltere (bu madde güzel işe yarar)


İngiliz bilim adamları kağıttan ince olmakla beraber çelikten 10 kat daha güçlü bir süper madde üretti.

Daily Mail’in haberine göre, araştırmacı Ali Arıza Ranjbartoreh’in liderliğindeki bir ekip tarafından üretilen ve “grafen kağıdı” adı verilen süper madde çelikten 10 kat daha güçlü olmasına karşın çok daha hafif ve esnek olarak nitelendi.

Yeni süper maddenin başta otomobil ve uçak üretimi olmak üzere ticaret ve mühendislik alanlarında çığır açması bekleniyor. Ali Arıza Ranjbartoreh, süper maddenin, sayılan bütün özelliklerine ek olarak çevre dostu ve düşük maliyetli olduğunu bildirdi. Grafen kağıdı, ham grafitin işlenip kimyasallarla saflaştırılarak nano ölçekte şekillendirilmesiyle elde ediliyor.

Ortaya çıkan madde çelikten 6 kat hafif olup, yoğunluğu 6 kat daha düşük. Buna karşılık çelikten 6 kat daha sert ama 13 kat daha fazla esneme yeteneğine sahip bulunuyor.

Türkiye (Allah'dan başka kimse göremez)

Bilkent Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (NANOTAM) araştırmacıları, cisimleri belli frekanslarda görünmez kılan nanoteknoloji tabanlı malzeme geliştirdi.


Türkiye'nin tek Descartes bilim ödülü sahibi olan Bilkent Üniversitesi NANOTAM Başkanı Prof. Dr. Ekmel Özbay'ın başkanlığını yürüttüğü projede doktora öğrencisi Atilla Özgür Çakmak tarafından geliştirilen "görünmezlik pelerini" teknolojisi, askeri araçların üzerine kaplanacak bir metamalzeme sayesinde istenilen frekans bandında, tankların hatta havadaki uçakların görünmezliğine olanak sağlıyor. Görünmezlik pelerini, parazit ve gürültü oluşturmadığından dünya literatürüne de pek çok yenilik katıyor.

Prof. Dr. Özbay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda dünyanın en önde gelen araştırma merkezlerinin, üniversitelerinin tam ve kesin bir görünmezliğe ulaşabilecek teknolojileri geliştirmeye odaklandığını ifade etti.

Bu rekabete Türk araştırmacılar olarak kendilerinin de katıldığını dile getiren Özbay, NANOTAM'da geliştirdikleri metamalzeme tabanlı "görünmezlik pelerinin" dünyadaki benzerlerine göre yenilikler içerdiğini kaydetti.

"Görme" ya da "algılama"nın, bir cisimden yayılan ya da üzerine çarpıp saçılan elektromanyetik dalgaların algılayıcılara geri dönmesiyle gerçekleşen bir süreç olduğunu anlatan Özbay, "Görünmezlik sağlamak için yapılacak şey, saklanacak cismin elektromanyetik dalgaları saçmasını önlemek, dalgaların çarpmasını engellemek ya da çarpan dalgaların gelişigüzel saçılmasını önlemekle gerçekleşebilir. Herhangi bir cismin üzerine kaplanacak bu özel pelerin sayesinde cisimler görünmez kılınabiliniyor" bilgisini verdi.

Türkiye 2 uzaya hücuum.

Ülkemiz açısından son derece sevindirici bir haberle karşınızdayız. Türkiye uzayın süper gücü olmak yolunda kolları sıvadı!
Öncelikle birazdan okuyacağınız tüm açıklamaların Hava Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Hasan Aksay'a ait olduğunu belirtelim. Yani en yetkili ağızdan çıkan tüm bu altbaşlıklar bizlere 'kapalı kozmik odalar' içerisinde yapılan planlara dair ipuçları sunmaya aday

Savunma ve Havacılık Dergisi'nin bu ayki sayısında okuduğumuz röportajı biz de aldık -ve tabii ki kısaltıp- buraya taşıdık.

Velhasıl okuyalım bakalım:

Öncelikli hedefimiz Hava Uzay Gücü oluşturmak. Bu yolda en kısa zamanda Türk Uzay Kurumu'nu kuracağız.
Mevcut teknolojik gelişmeler ve ülkemizin tehdit yelpazesi dahilinde; yeterli caydırıcılığı sağlamak için, sadece havada değil, uzay ve siber uzayda da güçlü olacağız. (Paralel evrenlere değinmemiş komutanımız
Uzayda milli varlığımızın garanti altına alınması, her şartta uzaya güvenli erişim imkanına ulaşılması, uzayın kesintisiz kullanım imkanlarına sahip olunması ve hava uzay gücü oluşturulması en öncelikli hedeflerimiz arasında bulunuyor.
Terörle mücadele için savaşan İnsansız Hava Araçlarından oluşan filolar kuracağız.
Uzay çalışmalarının sürdürülebilirliği ve etkinliği bakımından, yüksek teknolojiye sahip tüm bu uzay sistemleri uzun vadede tamamıyla milli olarak geliştirilecekler.

Bence nanosuit yapsınlar çok güzel olur hazır görünmezliği bulmuşken birde TSK'ya ait kıyafet var kurşun geçirmez+akıllı onu bulabilsem onuda koyucaktım.Valla adamlar avatardan özenip neler yapıyor bence bizde cryis dan özenelim nede olsa Türk oyunu

Mesaj: #2

Okumuştum Bunu Güzel Paylaşım

Mesaj: #3

güzel bişey paylaşmışsın tebrik ederim

Mesaj: #4

DÜnyadaki Önemli Ülkeler Bazı Şeyleri Gerçekten Bırakmış Hepsi Savaşta Yarayabilecek Çok Önemli İcatlar Yapıyorlar

Mesaj: #5

hepsi güzel şeyler umarım gerçek olur

Mesaj: #6

(05-19-2011 01:24 PM)Mete Han Yazılan:  DÜnyadaki Önemli Ülkeler Bazı Şeyleri Gerçekten Bırakmış Hepsi Savaşta Yarayabilecek Çok Önemli İcatlar Yapıyorlar

savaş başlatıcaklarda ondan

Mesaj: #7

Tekrardan diriltmek mükemmelmiş.inşallah gerçekleşir.

Mesaj: #8

Vayy bee

AdventuresofRyhLeX's Channel

Mesaj: #9

(05-19-2011 02:02 PM)RaZe Yazılan:  Vayy bee

harbiden de vay beeee...

Bitirim İkili...