Yüce Türk Milleti : Dikkat! Profesyonel Provokatörler İş Başında!
Değerli Gençlerimiz,
Uzun yıllardır Büyük Önder Atatürk'ün ilke ve devrimlerinin etkisizleştirilerek Türk Devleti'nin özniteliklerinin aşındırıldığını üzüntü ve endişe içinde izlemekteyiz.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 'Devrim Devleti' olduğunu unutanlar, devrimlerin neticesinde halka kazandırılan demokrasi anlayışını devletin ve halkın aleyhine acımasızca kullanmaya yeltenmişlerdir.
Yüce Türk Milleti'nin 'inanç ve milliyetçilik' hislerini istismar eden zihniyetler,Büyük Önder Atatürk'ün Türk Milleti'ne kazandırmış olduğu tüm ilke ve devrimleri ortadan kaldırmakla yetinmeyip, ülkenin tüm değerli kaynaklarını ve edinimlerini 'büyük bir hırs ve intikamla' emperyalistlere peşkeş çekmiş, gelecek nesillerimizin umut ve heyecanlarını baltalamış bir vaziyette bireylerin hak ve özgürlüklerini bile ellerinden almaya cüret eder hale gelmişlerdir.
Sevr zalimliğinin hayata uyarlanmaması için bir milleti: Yüce Türk Milleti'ni 'birlik ve beraberliğe' sevk eden Atatürk, halkıyla birlikte zafer elde ederek Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni kurmuştur.
Her türlü entrika ve ihanetin 'en yoğun ve acımasızca' yaşandığı bir dönemde bile Yüce Türk Milleti 'birlik ve beraberlik' içerisinde tüm zorlukları aşmayı başarmıştır.
Son zamanlarda haklı nedenlerle meydanlara dökülen halkımız,günümüz teknolojisi ve imkanlarını acımasızca kullanan profesyonel provokatörlerin hedefindedirler.Demokrasi, sokaklarda Devleti itibarsızlaştırmak değildir.Güvenlik güçlerimizi madara etmeye çalışmak da değildir.Emperyalist güçler asimetrik yaklaşımlarla 'hem halk, hem devlet' lehinde söylemlerle paradoks oluşturarak Yüce Türk Milleti'ni ve Devleti 'kamplaştırarak zayıflatmayı' amaç edinmektedir.
Profesyonel provokatörler iş başında! Hem sosyal medyada, hem de meydanlarda halkımızın içinde!
Halkımızın meydanlara dökülmesi planlı bir provokasyon değildir.Fakat, halkımızın masum ve haklı nedenlerden dolayı meydanlara dökülmesini provoke eden profesyonel provokatörler bulunmaktadır.Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin güç kaybetmesini isteyen, halkın kamplaşmasını ve birbirine düşman olmasını isteyen dahili ve harici düşmanların olduğu muhakkakdır.
Halkın meydanlara dökülmesine neden olan iktidar sahipleri, aynı zamanda halkın güvenliğini korumakla yükümlü güvenlik güçleriyle halkı karşı karşıya getirerek 'en büyük provokasyona' imza atmışlardır.İktidar sahipleri, söylem ve eylemleriyle adeta provokasyonun yaratıcısı olmuşlar ve dış mihrakların rahatça halkın içerisine karışmalarına vesile olmuşlardır.
Lakin, sebep ne olursa olsun, Yüce Türk Milleti her türlü cefaya rağmen güçlü bir mesaj iletmeyi başarmıştır.Bundan sonra, provokatörlerin halkımıza ve güvenlik güçlerimize daha fazla zarar vermelerinin önüne geçmek için 'meydan gösterileri' son bulmalı, Yüce Türk Gençleri bilinçli ve tutarlı bir anlayışla Atatürk ilke ve devrimlerinden ödün vermeden, demokrasinin özüne uygun bir halde Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni geleceğe taşıyabilmelidirler.
Büyük Önder Atatürk'ün bekasını gençlere emanet ettiği Türk Devleti, yaşanan son olaylardan sonra daha da bilinçlenen ve provokasyonlara açık olan yöntemlerden medet ummayan bir anlayışla, çalışkan ve azimli bir vaziyette mücadele eden Yüce Türk Gençlerinin onuru, namusu ve şerefidir.
Müstemleke bir devletin ilk ve en önemli göstergesi halkın sokaklarda vakit geçirmeye başlaması ve zaafiyetleriyle yüzleşmesidir.Provokatörlerin himayesinde önce yorgunluk, sonra maddi zayıflık, nihayetinde teslimiyetle neticelenen bir yenilgi kaçınılmazdır.
Atatürk Türkiyesi, bilinçli ve gücünü iyi kullanmayı bilen nitelikli Yüce Türk Gençleri'nin varlığıyla hayat bulacak ve anlam kazanacaktır.
Büyük Türk Milleti'ne ve Yüce Türk Gençleri'ne sonsuz saygılarımla.
|