Her ne kadar Ubisoft yetkilileri oyunun adının bir kısaltma olduğunu söylese de RUSE kelime olarak bir anlama sahip: Aldatmaca. Oyunun temel mantığı şimdiye kadarki gerçek zamanlı stratejilerle aynı. Peki yenilik nerede? Yenilik oyun sırasında kazandığınız RUSE kartlarında. Bu kartlarla belirli bir sektörde ordunuzu saklayabilir, sahte bir ordu yaratıp düşmanı başka bir sektöre çekebilir ve böylece düşmana hiç beklemediği bir yerden saldırabilirsiniz (çok zevkli görünse de aynı şey sizin başınıza geldiğinde yüzünüz garip bir hâl alıyor).
Senaryo Modu:
Oyun İkinci Dünya Savaşı zamanında geçiyor ve her strateji oyununda olduğu gibi bir senaryo moduna sahip. Senaryo modunda kendisini kanıtlamaya çalışan Amerikalı bir subayı yönetiyoruz ancak subayın birliğinde onun yaptığı her hareketi düşmana bildiren bir casus var. Senaryo olarak biraz zayıf kalsa da görevler gerçekten zorlayıcı ve zevkli.
Ülkeler:
Oyunda altı farklı ülke yer almakta ve çoklu oyuncu modunda bu altı ülkeden istediğimizi seçebiliyoruz. Oyun İkinci Dünya Savaşı zamanında geçtiğinden savaşa katılan devletlerden Amerika, Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya ve Sovyet Rusya oyunda yer alıyor. Ben sonradan çıkarılacak indirilebilir içeriklerle Japonya'nın da ekleneceğini düşünmüştüm ve yanılmamışım, yaklaşık bir ay önce Ubisoft Rising Sun içeriğini çıkardı ve oyuna Japonya'yı da ekledi.
Binalar ve Birlikler:
Oyunda deniz birlikleri hariç aklınıza gelen her türlü birlik var ve bu birlikler altı çeşit binadan çıkarılmakta.
* HQ: Para kazanılan binalar ve savunma binalarının yapıldığı yer. Özellikle Fransa ve Almanya savunma binaları açısından oldukça güçlüler.
* Barracks: Piyade ve keşif birlikleri yapabildiğiniz bina. Ek olarak İngiltere ve İtalya gibi ülkelerde hafif tanklar da yapabiliyorsunuz.
* Artillery & Anti Air Base: Hava savunması ve topçu birlikleri yapabildiğiniz bina. Almanya'nın Flak 88'leri, hani şu Call of Duty serisinin ilk oyunlarında bolca patlattığımız toplar, karaya da ateş edebildiğinden anti tank birliği olarak da kullanılabilmekte.
* Armor Base: Ağır tankları yaptığımız bina. Ünlü Tigerlar ve Pershingler buradan çıkmakta.
* Air Base: Adından da anlaşılıyor zaten, uçan herşey buradan yapılıyor ki bu binadan paraşütçü de yapabiliyorsunuz (beni oyuna bağlayan en önemli özellik, yıllarca düşman hattının arkasına paraşütçü atmak istemişimdir).
* Prototype Base: Oyunun en can alıcı binalarından. Genellikle İkinci Dünya Savaşı'nın sonlarına doğru bulunmuş teknolojileri, roketatarlar, ağır tanklar ve toplar, bu bina sayesinde yapabiliyorsunuz ancak tahmin edeceğiniz üzere biraz pahalılar. Çoklu oyunculu oyunlarında tıkanmış oyunları açmak için birebir.
Her ülkenin iyi olduğu ve doğal olarak kötü olduğu yönleri var. Örneğin İngiltere'nin tankları oldukça kötü ancak bu açığı daha ucuz olmalarıyla ve daha güçlü uçaklarla kapatıyorlar. Bu yüzden, çoklu oyunculu oyunlarında hangi ülkeyle oynadığınız ve karşınızda hangi ülkenin olduğu büyük önem taşıyor. Ayrıca her birliğin zayıf ve güçlü olduğu yönleri var. Anti tank birlikleri doğal olarak tanklara karşı oldukça güçlü ancak iş piyadeye geldğinde kendilerini savunamıyorlar. Bu yüzden saldırınızı düşmanın elindeki birliklere göre planlamanız büyük önem taşıyor.
Oyunun oynanışı klâsik gerçek zamanlı stratejilerle aynı olmasına rağmen bazı yönlerde üstünlüklere sahip. Bunun en açık olanı ise oyunun ufak detaylarla sizi meşgul etmemesi. Örneğin bir tank ağır hasar aldığında kendiliğinden geri çekiliyor veya pusu halinde olan bir birlik atış alanına bir düşman girdiğinde otomatik olarak ateş açıyor. Diğer artı yön de haritayı nasıl kullandığınız. Anti tank ve piyade birliklerinizi ormanlara saklayabiliyorsunuz ve eğer karşı taraf keşif birliği göndermemişse birkaç birlikle bile kocaman bir orduyu durdurma imkanınız var. Ormana sakladığınız birlikler düşman tarafından görülemiyor ve sürpriz saldırı sayesinde saldırı bonusu kazandıklarından düşmanı geri çekilmeye zorluyorlar, aksi takdirde bütün oyun boyunca özenerek hazırlanan ordu yok oluyor. Aynı şey şehirler için de geçerli ancak şehirdeki birliklerin de görüş alanı kısıtlandığından nasıl yerleştireceğinize dikkat etmeniz gerekiyor, ava giderken avlanmamak tamamen size kalmış.
RUSE Kartları:
Oyunu farklı kılan en büyük özellik olarak RUSE kartlarından bahsetmiştim, onu biraz açmanın zamanı geldi. Oyunda on adet RUSE kartı bulunuyor ve yaklasık olarak her iki dakikada bir bu kartlardan kazanıyoruz, yani kartları kazanmak bir şarta bağlı değil. Her kartın geçerli olduğu bir süre olduğunu söylememe gerek yok sanırım.
* Decyrption: Uygulanan sektördeki düşman emirlerini görmenizi sağlıyor. Düşmanın nereden saldıracağını anlamak için birebir ama sahte birliklere dikkat etmek gerekiyor.
* Spy Plan: Sektördeki düşman birliklerinin neler olduğunu görmenizi sağlıyor. Normal zamanda eğer o sektörde bir keşif birliğiniz yoksa düşman birliklerinin sadece ağır birlik ya da hafif birlik olarak görüyorsunuz. Bu kartla spesifik olarak sektördeki birlikleri görmeniz mümkün.
* Radio Silence: En çok kullanılanlardan. Sektördeki birliklerinizi düşmanın görmesini engelliyor. Sürpriz saldırılar için birebir ancak o sektörde keşif birliği varsa birlikleriniz görülüyor.
* Dummy Building: Sahte bir bina yapmanızı sağlıyor ve eğer stratejik bir noktaya yapmışsanız düşmanın bütün stratejisini bu binayı yıkmaya ya da ele geçirmek üzerine kurmasını sağlıyor. Son olarak, ele geçirildiğinde bina yıkılıyor ve ele geçiren birliği yok ediyor.
* Camouflage Net: Sektördeki binalarınızı ve bina yapan araçlarınızı saklamanızı sağlıyor. Ne yaptığınızı göremeyen düşman da nasıl bir strateji kullanacağınızı bilmediğinden en fazla kullanılan kartlardan.
* Decoy Offensive: Sahte birlik yaparak düşmanı şaşırtmanızı sağlıyor. Örneğin sahte birlikleri sağ kanada yığıp sol kanattan gerçek birliklerinizi Radio Silence kullanarak düşman üssüne sokabilirsiniz ya da sayınızı fazla göstererek düşmanı saldırmak için tekrar düşünmeye itebilirsiniz. Kara birliklerinin yanı sıra hava birlikleri yapmak için de kullanılabilir, hangisini seçtiğinize kalmış.
* Blitz Plan: Sektördeki birliklerin hızlarını iki katına çıkarmasına yarıyor. Yine Radio Silence ile beraber kullanıldığında ölümcül sonuçlar doğurabilir.
* Terror: Düşman birliklerinin morallerinin daha çabuk bozulup geri çekilmelerini sağlıyor. Sayı olarak dezavantajınız varsa ya da düşman hattını hızlıca yarmanız gerekiyorsa oldukça işe yarıyor.
* Fanaticism: Birlikler ağır hasar aldığında otomatik olarak geri çekiliyor demiştim, bu kartla bunun önüne geçiyoruz ve birlikler yok edilene kadar savaşıyor.
* Reverse Intel: Hafif birlikleri ağır, ağır birlikleri hafif birlik olarak göstermenizi sağlar.
Son Söz:
Öncelikle RUSE'un gerçek zamanlı strateji oyunlarına büyük bir yenilik getirdiğini göz ardı etmememiz gerekiyor. Grafik ve ses olarak da ortalamanın gayet üzerinde olduğunu söyleyebilirim ancak müzik konusunda biraz daha özenilebilirmiş, en azından İkinci Dünya Savaşı atmosferini daha iyi yaratacak müzikler seçilebilirdi. Oynanış açısından birliklerin yoğun olarak bulunduğu yerlerde geniş açıdan kontrol etmek biraz zorlayıcı ancak zoom özelliğini kullanarak bunun üstesinden gelinebilmekte. Oyun dokunmatik ekranlarda da oynanabiliyor ama ben deneme şansı bulamadım, ayrıca yılların PC oyuncusu olanlar klavye ve fare ikilisinden kolayca vazgeçmeyecektir, o yüzden bu teknolojinin kullanılması biraz erken olmuş. Senaryo modundan sonra çoklu oyunculu olarak oynamanızı şiddetle tavsiye ediyorum, doğal olarak insana karşı bir strateji oyunu oynamak yapay zekayla oynamaktan çok daha fazlasını sunuyor.
Eğer siz de yıllarca tek düze olmayan, Close Combat ve Dune 2000 karışımı olup kendisine has özellikleri olan bir oyun arıyorsanız RUSE size yeni bir gerçek zamanlı strateji deneyimi yaşatacaktır.